Bebekler, ilk altı ay anne sütüne ihtiyaç duyar. Protein, yağ, demir, vitamin ve yeterli miktarda su gibi her türlü besin değerini içerdiği için, bebek ihtiyaç duyduğu tüm besin değerlerini buradan karşılar. Annenin doğum yaptıktan sonra salgıladığı sarı süt, bebek için büyük önem taşır. Sarı süt, bebeği oluşabilecek hastalıklara karşı korur.
Emzirme döneminin ilk haftası anne memesinden kolostrum olarak adlandırılan ve içerisinde enfeksiyon gibi risklerden koruyacak özellikleri barındıran bir süt gelir. Daha sonraki iki hafta ise geçiş sütü olarak adlandırılan, içerisinde laktoz ve yağ barındıran bir süt gelir. Anne, bebeği emzirirken oksitosin ve prolaktin hormonları salgılar. Bu durum da memedeki sütün boşalmasını ve yeni süt yapımını sağlar.
Kolostrum
Doğumdan sonra ortalama ilk bir hafta boyunca salgılanan süte “kolostrum”, toplumda da “ağız sütü” denmektedir. Bu süt koyu kıvamlı ve daha sarımsı renktedir. Yenidoğanın ilk günlerde enerji, sıvı ve besin gereksiniminin tümünü karşılar. İçerisinden daha fazla protein, vitamin, mineral, inorganik tuz ve daha az oranda yağ ve karbonhidrat bulunur.
Geçiş Sütü
Geçiş sütü, kolostrumdan sonra yaklaşık iki haftalık bir süreçte salgılanan süttür. Geçiş sütünde fosfor düzeyi oldukça yüksektir. Ayrıca daha yüksek oranda yağ, laktoz ve vitamin içerir. Bu sürede memeler aniden büyüyebilir ve sertleşebilir. Bu durum annede hassasiyet ve ağrı yaratabilir. Memelerdeki kan ve lenfatik dolaşımın artması ve kanallara aniden süt akımı sonucu oluşan bu durum engorjman olarak adlandırılır.
Bebeğin Gelişiminde Emzirme Döneminin Önemi
Emzirme dönemi, bebeğin hem fiziksel hem ruhsal sağlığı için en önemli dönemlerden biridir. Ayrıca sadece bebeklik değil, erişkinlik dönemi için de büyük önem taşır. Bebeğin gelişimine ve vücut direncinin artmasına yardımcı olan bu dönem aynı zamanda bebekle anne arasında oluşturulmak istenen güven ve sevgi bağının en etkili yoludur.
Bebek sağlığı ve gelişiminde etkili bir rol oynayan anne sütü, içerisinde bulunan yüksek besin içeriği sayesinde bebekte oluşabilecek kansızlık ihtimalini önler. Astım, alerji, çocuk diyabeti gibi hastalıkların önlenmesine yardımcı olur.Çene ve diş gelişimine de büyük katkı sağlar. Bütün bu anlatılanların yanında şunu da eklemekte yarar vardır; her annenin sütü kendi bebeğine özgüdür ve her annenin sütündeki besin değerleri de farklılık gösterebilir. Başka bir ifadeyle vücudunuz siz doğum yaptıktan sonra bebeğinize en uygun sütü üretmektedir. Ayrıca sindirimi çok kolay bir besin olmasıyla beraber içerisinde bulunan maddeler antibiyotik kullanımın en aza inmesinde yardımcı olmaktadır. Diğer yandan bebeğin ruhsal olarak sağlıklı bir birey olmasına ve zihinsel becerilerin gelişmesine yardımcı olur.
Süt Yapımını Sağlayan Besleyen Besinler
Emzirme döneminde olan anne, dengeli ve yeterli sıklıkta beslenmelidir. Fast food, abur cubur, aşırı yağlı ya da aşırı şekerli gıdalar, anne için oldukça zararlıdır. Aşırı sıvı alımı ve kafein tüketimi de anneyi olumsuz yönde etkileyen faktörlerdendir.
Anne, bu dönemde dengeli bir şekilde sebze, meyve, yulaf, besin lifleri, protein içerikli besinler ve demir içeren gıdalar tüketmelidir. Gebelik döneminde olduğu gibi doğum sonrasında da vitamin ve mineral desteğine devam etmelidir.